23 Temmuz 2007

Seçim Yapıldı!!!

Dün bu yaşıma kadar gördüğüm genel seçimler içinde en heycanlısını yaşadım. Ülkemiz için de heycanlı bir gün oldu. Seçim sonuçları ilk kez bu kadar hızlı açıklanması da çok keyif verici oldu.

Seçim sonuçları çoğu insanı şaşırttı. AKP, 2002 seçimlerinden sonra yine tek başına iktidar oldu. Diğer partileri eze eze oyunu arttırarak iktidarını koruyan ender siyasi partilerimizden biri olarak da tarihe geçti.

CHP, MHP ve bir miktar bağımsız aday meclise girdi. Bir miktar aslında cumhuriyet tarihindeki ikinci en yüksek sayı olarak karşımıza çıktı.

Seçimden önce ülke de gergin bir ortam olmasına rağmen bugün herkes rahatlamış görünüyor. Bu rahatlama belki de bir şokun etkisidir.

Bu seçimde de görüldüğü üzere partiler dışında siyası ortama müdahale edildiğinde halk bu müdahalenin tersi yönde karar alabiliyor. 1980 darbesinin ardından ilk genel seçimler olan 1986 seçimlerinden hemen önce dönemin cumhurbaşkanı Kenan Evren televizyondan halka seslenerek desteklediği partinin MDP (Milliyetçi Demokrasi Partsi) olduğunu açıklamıştı. Ancak seçim sonuçları Kenan Evren'in hiç de hoşuna gitmeyecek şekilde sonuçlanmış ve ANAP %46 civarı bir oyla tek başına iktidara gelmişti.

Bu seçim öncesinde de kendisini Türkiye'de bir taraf olarak lanse eden ve tarafını açıkça ortaya koyan bir kuruma tepki olarak halkımız yine AKP adlı partiyi %46,7 gibi net bir oyla iktidarı eline aldı. Hatta bazı illerde %70 civarı oy almayı bile başardı.

Seçim sonuçları AKP'nin Türkiye'nin partisi olduğunu ortaya koydu. Peki bu genç parti nasıl oldu da CHP gibi köklü bir partinin önüne geçmeyi iki seçim üst üste başardı? CHP nasıl oldu da sadece sahil kentlerinden oy alabilirken diğer kentlerden oy alamadı? CHP, nispeten zengin ve geliri yüksek olan illerden oy almasının nedeni ne olabilir. Sadece bu bölgelerde yaşayanlar mı ülkenin rejiminin değişmesinden korkuyorlardı? CHP kendine hedef kitle olarak orta sınıfı ve burjuvayı hedef alarak seçime girdi. Yani kaybetmekten korkusu olan iki sosyal sınıfın oylarına talip oldu. Bu nedenle rejim değişikliğini ön plana çıkararak yaptı. Ancak farketmediği bir çok şey vardı. Orneğin, AKP neoliberal politikalar izlemesi açısından burjuvanın isteklerini karşılamak açısında CHP'nin önündeydi. Bu nedenle CHP burjuvaların oyunu alamadı. Bir başka nokta ise ülkedeki gelir adaletsizliği nedeniyle ülke gelirinin %95'ini nüfusun %5'i elinde bulundururken geriye kalan %5'i ise nüfusun %95'i elinde bulunduruyor. Bu oranlara bakarsak CHP'nin %20 oy almış olması bile mucize gibi görünmekte. Çünkü iki rakibi AKP ve MHP (bu parti rakibi değil yoldaşı da olabilir), toplumun alt sınıflarına hitap ediyorlardı. Burda CHP'yi kurtarmaya çalışmayacağım ve de orta sınıfın yenilgisinin keyfini sürmek istiyorum.

Daha önceki yazıda da belirttiğim gibi sıradan vatandaşın hayatında hiç bir değişiklik olmayacaktı. Yani AKP'de gelse, CHP'de gelse sıradan vatandaşların hayatında bir değişiklik olmayacaktı. Ama seçimin sonucunu bu sıradan vatandaşlar belirledi ve orta sınıfa bir darbe vurdu. Şimdi sıradan vatandaşın kendine gelmesi gerekiyor. Hayatında değişiklikler yaratacak bir siyasi oluşumu yaratması gerektiğinin farkına varması gerekiyor. Sadece oy zamanları vatandaşı hatırlayan onun dışında hep burjuvanın kucağına oturan partilerden kendine bir hayır gelmeyeceğini görmesi gerekiyor. AKP'nin kendi öz tabanı (dini eğilimi yüksek insanlar) için açacağı alanların Türkiye solu tarafından iyi kullanılması gerekiyor ve AKP'yi kendi silahı ile vurması gerekiyor. Türkiye solunun bu fırsatı kaçırmaması gerekiyor.